Eğlenceli Günler

Merhaba foruma yeni kayıt oldum sadece komedi bölümü olmadığı için komedi türündeki hikayemi (eğlenceli günler) bu başlıkta paylaşacağım.

©Karakterler©

Müjgan: 46 Yaşında, 6 çocuk annesi Ahmet ile evli. Ev hanımı.
Ahmet: 48 Yaşında, Müjgan ile evli. Bankada çalışıyor.
Demet: 25 yaşında. Çocukların en büyüğü, kardeşlerine anneleri kadar iyi bakıyor. Radyo ve Televizyon bölümü mezunu.
Deniz: 22 Yaşında. Kardeşlerini sürekli kolluyor, Demet'ten kalır yanı yok. Peyzaj bölümü sonuncu sınıf öğrencisi.
Cenk: 18 Yaşında, deli dolu bir genç. Bir sene sınıfta kaldığı için lise 3. sınıf öğrencisi.
Şükrü: 14 Yaşında, komik, kitap okumayı seven ve çoğunluk zamanını bilgisayarda geçiren birisi. Lise 1. sınıfa gidiyor.
Gülten: 13 yaşında film ve müziklerin hastası olan bir kız. 7. sınıfa gidiyor.
Suzan: 10 yaşında. Yaşına rağmen ailenin süslü kızı. 4. sınıfa gidiyor.
Süleyman: Demet'in üniversiteden sevgilisi. Terbiyeli bir çocuk.
Melis: Deniz ile üni. 1. sınıfta çıkmışlar fakat daha sonra ayrılmışlardır. Hala aynı sınıftalar.
Ayşe: Cenk'in sevgilisi. Normalde hanım hanımcık bir kız olmasına rağmen kızdı mı tam kızar.
Orhan: Gülten'in sevgilisi, yeni çıkmaya başladılar.
İsmail: 26 Yaşında, ailenin yan komşusu.
Tuğçe: Ailenin alt komşusu.
Güven: Cenk'in en iyi arkadaşı.
Efe: Şükrü'nün en iyi arkadaşı, özellikleri benzerdir.
Seren: 24 Yaşında. Demet'in en sevdiği arkadaşı, çok fazla içli-dışlıdırlar.
Mete: 25 Yaşında. Seren'in sevgilisi.

Diğer karakterler hikaye geliştikçe eklenecektir.

1. Bölüm

Soylu hanesi

ŞÜKRÜ: Anne ben tablet istiyorum.
MÜJGAN: O da nerden çıktı?
ŞÜKRÜ: Piyangodan.
MÜJGAN: Dikkat et terliğim de piyangodan çıkmasın.
ŞÜKRÜ: Ama okulda herkeste var.
DEMET: Hadi be ordan.
CENK: Oğlum pilot okullara daha yeni dağıttılar, bize bir dahaki yıl anca gelir.
ŞÜKRÜ: Off... Olmaz ki ama böyle.
GÜLTEN: Abimi kendi haline bırakın, her zamanki gibi geveliyor.
ŞÜKRÜ: Sen sus be.
( O sırada içeri Suzan girer)
SUZAN: Abla benim kırmızı rujumu sen mi aldın?
GÜLTEN: Ben napayım senin rujunu.
SUZAN: Sana demedim zaten zeka küpü, Demet ablama dedim.
DEMET: Benim hiç ruj sürdüğümü mü gördün? Hem de kırmızı!
AHMET: Hepiniz susun çocuklar.
( Hepsi susar)

Soylu Malikesinin önü

(Bir adam sırtı kameraya dönük şekilde eve bakıyordur. Elinde bavul vardır)

Soylu Malikanesi

TELEVİZYON: İbrahim İstanbul'a geri geldiğinde hemen saraya getirin!
(O sırada telefon çalar. Kimse yerinden kalkmaz.
MÜJGAN: Kimsenin kalkmayacağı belli oldu. (Hışımla kalkarak telefonu açar)
MÜJGAN: Alo... Ha iyiyim abla...
(O sırada kapı çalar)
MÜJGAN: Nasıl!?

1. Bölümün Sonu

2. Bölüm

Soylu Malikanesi

MÜJGAN: Demek iş bulmak için İstanbul'a geldin, Tufan oğlum.
TUFAN: Evet teyze.
MÜJGAN: Ablam da sen girmeden önce aradı.
TUFAN: Eee... Ahmet enişte nasılsın?
AHMET: İyiyim yavrum, sizi sormalı?
TUFAN: Ben de iyiyim teşekkürler.
DENİZ: Tufan abi, ne tür iş arıyorsun?
TUFAN: Bar, cafe, restoran gibi yerlere eleman olarak girmeyi planlıyorum. Tabii iş bulursam. Turizm Meslek lisesi mezunu olunca böyle oluyor.
DENİZ: Hadi hayırlısı.
SUZAN: Ben yatıyorum!
(Suzan kalkarak odasına gider)
TUFAN: Noldu teyze, Suzan'ın bir şeyi mi var? Morali bozuk gibi.
MÜJGAN: Yok be oğlum, Suzan'ı arkadaşı Murat'lara yollamadığım için aklınca afra tafra yapıyor. Bu saatte 10 yaşındaki çocuğun arkadaşının evinde ne işi var.
TUFAN: Haklısınız teyzecim ama yine de kızın çok üstüne gitmeyin.
DENİZ: İstersen benim odama geçelim Tufan abi.
TUFAN: Tabi olur aDeniz'cim.
ŞÜKRÜ: Bir dakika, bir dakika... Konuya el koymak istiyorum. Bir sorum olacak.
DENİZ: Sor bakalım ayaklı dolandırıcı.
ŞÜKRÜ: Aaa ayıp oluyor ama. Soruyorum Tufan abi benim yatağımda mı yatacak?
DENİZ: Maalesef Şükrü'cüm.
ŞÜKRÜ: "Kanepeye olan sevgim" kitabımı yazmaya devam edeceğim galiba.
AHMET: Saat 23.00 oldu herkes yatağa!
(Müjdat ve Ahmet hariç herkes oflayıp puflayarak kalkar. Işıklar kapatılır ve herkes odasına çekilir)

Ahmet ve Müjgan'ın yatak odası
MÜJGAN: Bugün de bitti ha, Ahmet efendi.
AHMET: Aynen öyle karıcım.
MÜJGAN : Bugün sende bir şey vardı. Epey durgun ve suskundun. Gözümden kaçmadı.
AHMET: (Yüzünde acı bir gülümsemeyle) Senin gözünden de hiçbir şey kaçmıyor valla.
MÜJGAN: (Kocasının acı gülümsemesine rağmen zor da olsa güldü) Gençliğimde çok mu farklıydım.
AHMET: Hiç değişmedin tabii ki.
MÜJGAN: Eee?...
AHMET: Ne e'si?
MÜJGAN: Neden durgunsun?
AHMET: Bankadaki işimden çıkarılabilirim.

2. Bölümün Sonu

3. Bölüm

Soylu Malikanesi

Deniz, Cenk ve Şükrü'nün odası

Cenk ve Tufan uyuyordur. Deniz ise hala uyumamıştır. Melis ilk tanıştıkları günü düşünüyordu. Sevgili olmaları garip bir olay sonucuydu. Bir de aynı üniversiteye gitmelerini ayarlamışlardı fakat aynı sınıfa düşmeleri rastlantı değil de neydi? Peki 14 Şubat'ta karşılaşmak?

14 Şubat 2009 - Sahil

Deniz hava almak için en sevdiği yere inmişti. Soğuklar tam geçmese de dondurucu bir soğuk değildi. Deniz sahile inerken bankların birinde denizi seyreden bir kızın oturduğunu gördü. Deniz kızın 4 bank ötesine oturdu. Kız kafasını çevirip Deniz'e bakıp biraz süzdükten sonra kafasını tekrar çevirerek denizin maviliklerine bakmaya devam etti. Kızın yanına 3 tane tekinsiz tip yaklaşır.
1. ADAM: Ne yapıyorsun tek başına güzelim burada?
2. ADAM: Bu soğukta deniz kenarında üşümüyor musun?
3. ADAM: Bizimle gel ısıtalım seni yavrum.
KIZ: Gidin başımdan sapıklar.
Adamlar kızın etrafını sarmış laflarıyla taciz ediyorlardı. Deniz bunlara daha fazla tahammül edemiyeceğini anladı. Yardım edip etmeme arasında gidip gelirken kızın sesi duyulur. Fakat kamera sadece adamların arkasından çekim yapar.
KIZ: İmdat yardım edin.
2. ADAM: Hişşt... Güzelim sakin ol.
Deniz kıza yardım etmek için yanlarına gitti. Biraz ötelerinde durarak
DENİZ: Kızı bırakın.
Adamlar yavaş yavaş arkasını döner.
1. ADAM: Sen ne diyon denyo?
DENİZ: Kızı bırakın diyorum.
3. ADAM: Bak sen ne ara adam oldun sen?
Hepsi bıçaklarını çıkarır.

15 Dakika Sonra

Deniz birkaç yumruk yemesine rağmen 3 adamı da dövüp kaçırmıştır. Kız Deniz'i yanına oturtarak.
KIZ: Bir şeyiniz yok ya?
DENİZ: Yok, teşekkürler.
KIZ: Valla ne kadar teşekkür etsem az. Peki, adınız ne?
DENİZ: Deniz.
Kız bir denize bir de Deniz'e bakıp gülümser. KIZ: Ne tesadüf.
DENİZ: Sizin adınız?
KIZ: Melis.